Skip to main content
Çarşamba-Pazar: 10:30 - 16:45 Tel: +90 216 3812060

Sana koşuyorum bir vapurun içinde,
ölmemek, delirmemek için.
Yaşamak; bütün adetlerden
uzak Yaşamak
...

Sait Faik Abasıyanık Müzesi

Kuruluş 1959

Müze'nin Tarihi

Sait Faik Abasıyanık Müzesi, yazarın yaşamına tanıklık eden eşyalar ve belgelerle 22 Ağustos 1959’da açıldı. 1964’ten itibaren Darüşşafaka Cemiyeti’nin sorumluluğunda olan müze, 2009’da restorasyon için kapatıldı ve 11 Mayıs 2013’te yenilenmiş yüzüyle yeniden ziyarete açıldı.

Sait Faik’in dünyasında büyüleyici bir yolculuk sunan müze, yazarın vasiyeti doğrultusunda ücretsiz hizmet veriyor.

Müze Haberleri

Müzemiz, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Ziyarete Kapalı Olacaktır

Sevgili Ziyaretçilerimiz, Müzemiz, Zafer Bayramı nedeniyle 30 Ağustos, Cumartesi günü ziyarete kapalı olacaktır. Anlayışınız için teşekkür eder, 30 Ağustos Zafer Bayramınızı içtenlikle kutlarız. Saygılarımızla,

Müzemiz, 5 Haziran Perşembe – 9 Haziran Pazartesi Günleri Ziyarete Kapalı Olacaktır

Sevgili Ziyaretçilerimiz, Müzemiz, Kurban Bayramı nedeniyle 5 Haziran Perşembe – 9 Haziran Pazartesi günleri ziyarete kapalı olacaktır.Anlayışınız için teşekkür eder, Kurban Bayramınızı içtenlikle kutlarız. Saygılarımızla,

71. Sait Faik Abasıyanık Hikâye Armağanı Ödül Töreni Gerçekleşti

71. Sait Faik Hikâye Armağanı’nın kazananı Burçe Bahadır ile Doğan Hızlan Özel Ödülü’nün sahibi Derya Sönmez, 26 Mayıs’ta düzenlenen törenle ödüllerini aldı. Darüşşafaka Cemiyeti, Türkiye İş Bankası ve Kültür Yayınları…

Devamını Okuyun

Sait Faik Abasıyanık Müzesini Online Gezin

Sait Faik Abasıyanık Müzesi'ni site üzerinden sanal şekilde gezebilirsiniz.

Sanal Tur
darüşşafaka

Darüşşafaka Cemiyeti

1863’ten bu yana “Eğitimde Fırsat Eşitliği” misyonuyla, annesi veya babası hayatta olmayan, maddi olanakları yetersiz öğrencilere tam burslu ve yatılı eğitim sunan köklü bir sivil toplum kuruluşudur.

 
sait faik web

Sait Faik Abasıyanık Müzesi

Sait Faik Müzesi, usta yazar Sait Faik Abasıyanık’ın anısını yaşatmak üzere Burgazada’daki evi Darüşşafaka Cemiyeti tarafından müzeye dönüştürülerek edebiyatseverlere açılmıştır.


Sait Faik Abasıyanık Hikâye Armağanı

Sait Faik Hikâye Armağanı

Türk edebiyatının en köklü ve saygın ödüllerinden biridir. Sait Faik Abasıyanık’ın annesi Makbule Hanım’ın vasiyetiyle 1955 yılından bu yana verilen bu armağan, her yıl edebiyat dünyamızdan bir öykü yazarını onurlandırır. Bugün, Darüşşafaka Cemiyeti ve Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları iş birliğiyle sürdürülen ödül süreci; insana, topluma ve anlatı ustalığına değer veren eserleri öne çıkarmayı amaçlar.

 

Sait Faik’in adını yaşatmak, edebiyata katkı sunmak ve ödüle başvuru koşulları hakkında bilgi almak için detayları inceleyebilir, geçmiş yılların kazananlarını ve jüri üyelerini görebilirsiniz.

Hişt Hişt! Genç Sait Faik Yarışması

Hişt Hişt! Genç Sait Faik Yarışması

Hişt Hişt!” diye seslenen o tanıdık çağrı, dağlardan, kuşlardan, denizden, çiçekten, insandan—nereden gelirse gelsin—genç kalemlere ilham olmaya devam ediyor.

 

Modern Türk hikâyeciliğinin öncülerinden, edebiyatımıza iz bırakmış büyük usta Sait Faik Abasıyanık’ın anısına, Darüşşafaka Lisesi tarafından 2006’dan bu yana düzenlenen “Hişt Hişt, Genç Sait Faik!” Liseler Arası Öykü Yazma Yarışması, Türkiye’nin dört bir yanından genç yazarları bir araya getiriyor. Yarışma, gençlerin yazarlığa adım atmalarını teşvik ederken Sait Faik’i tanımalarını, anlamalarını ve onun edebi mirasını geleceğe taşımalarını amaçlıyor.

Sait Faik Abasıyanık Hediyelik Eşyalar

Hediyelik Eşyalar

Sait Faik’in dünyasına küçük bir yolculuk yapmak isteyenler için özel olarak hazırladığımız hediyelik eşyalar, Burgazada’nın rüzgârını ve yazarın hikâyelerindeki inceliği yanınızda taşımanızı sağlıyor.

 

Defterlerden kitap ayraçlarına, kupalardan bez çantalara kadar her parça, hem edebiyat tutkunlarına hem de hatıra arayanlara ilham veriyor. Müzemizi ziyaret ettikten sonra bu özel ürünlerle Sait Faik’in izini evinize taşıyabilirsiniz.

Sait Faik Abasıyanık Hakkındaki Yorumlar

Abidin Dino

(S.E.S. Dergisi, 7 Haziran 1939, Sayı 1)

“Sait Faik Adalı Abasıyanık’ı tanımakla yeni bir ada keşfetmiş kadar sevinebilirsiniz, Adalı’nın adası bir dünyadan büyüktür, içinde her şey var. Gorki’nin Rus edebiyatına yaptığı hizmeti, Adalı Türk edebiyatına yapacak. Fakir fukaralar anafordan futbol maçına girer gibi Sait Faik’le beraber kitaplarımıza girdiler, yuria! (...) Sait Faik için hikâyeci demek onu hapsetmek demektir. Sait Faik romancıdır, piyes muharriridir, her şeydir. Sırasıyla usta bir hokkabaz gibi piyesi ve romanı en ummadığınız yerinden çıkaracaktır. Sait Faik Adalı’ya abayı yaktık vesselam.”

Orhan Veli

Yaprak, 1 Şubat 1950

“(…) Mahalle çocuğu, Sait’in hikâyelerinde bir iki tane değildir; birçoktur. Bunu, onun bu yaşa kadar değişmemiş mizacına veriyorum. Bence Sait Faik ne genç hikâyecidir, ne ihtiyar. Bence o, kırkını aşmış bir mahalle çocuğudur. Ama sakın bu hükmü onu kötülemek için söylenmiş bir söz sanmayın. Çocuk deyişim ona gençlikten daha genç bir yaş biçişimden, mahalle çocuğu deyişim de onu, ekseri mahalleden yetişenler gibi, halktan bir insan, halka bağlı bir insan sayışımdan ileri geliyor.”

Sabahattin Kudret Aksal

(kitaptan, s.106 )

“[Sait Faik’e] geceleri sinemalarda rastlardım. Tanışmazdık. Sinemanın ön sıralarına oturur, koltuğuna iyice gömülürdü. Koyu yeşil bir pardösüsü, çok dar kenarlı, kafasının biraz üstünde kalan kahverengi bir şapkası vardı. Sinema dönüşü dalgın, Beyoğlu’nun gece yarısı kalabalığına dalar, çeker giderdi. Sinemada bulunanlar arasında bu gedikli birinci mevki müşterisinin yazısını okuyan var mıdır acaba, diye çok düşünmüşümdür. Kuşkusuz, yoktu. Sait Faik, edebiyattan hoşlanacak bir okur topluluğunu hazır bulan talihli yazarlardan değildi. Okurunu yetiştiren, eğiten, okuruyla birlikte oluşan bir yazardı. Gerçek talihinin de bu olduğu söylenemez miydi?”

Ara Güler

(kitaptan, s.139)

“1953’te Sait Faik, ikinci Türk olarak, Amerika’daki Uluslararası Mark Twain Derneği’nin onur üyeliği payesini aldı. Bu kadarı küçük bir haber olarak gazetelerde çıktı çıkmasına ama, sanatçılar gazete sütunları için pek çekici konu değildi. Oysa bundan önceki Mark Twain üyeliği ilk Türk olarak Atatürk’e verilmişti. Şimdi ikinci Türk de Sait Faik oluyordu. Aradan yıllar geçti, bugüne kadar başka hiçbir Türk bu onura layık görülmedi.”